74. MUDDESSİR / 18Sure Ayet Sayısı: 56 Kitap Sırası: 74 Nüzul Sırası: 4 Nüzul Yeri: MEKKE | Muhakkak o, fikir etti… ve kaderledi. | اِنَّهُ فَـكَّرَ وَقَدَّرَۙ | .18 | 18 |
innehu Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
fekkere Kök: FKRKelime: fekrFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam:
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kaddera. Kök: K:DRKelime: kadrFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: İtibar. Değer, kıymet. Haysiyet. Derece miktarı. Miktar. Meblağ. Takat. Takdir, rızkı taksim eylemek. Gına. | | | | |
Diğer Meal: Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.
|
74. MUDDESSİR / 19Sure Ayet Sayısı: 56 Kitap Sırası: 74 Nüzul Sırası: 4 Nüzul Yeri: MEKKE | Artık… Katl olası! Nasıl kaderlemek bu! | فَقُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَۙ | .19 | 19 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
kutile Kök: K:TLKelime: katlFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam:
keyfe Kök: soruKelime: keyfeKelime Anlam: Soru Edatı. Nasıl? // Sağlık, afiyet. Memnuniyet.
kaddera. Kök: K:DRKelime: kadrFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: İtibar. Değer, kıymet. Haysiyet. Derece miktarı. Miktar. Meblağ. Takat. Takdir, rızkı taksim eylemek. Gına. | | | | |
Diğer Meal: Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!
|
74. MUDDESSİR / 20Sure Ayet Sayısı: 56 Kitap Sırası: 74 Nüzul Sırası: 4 Nüzul Yeri: MEKKE | Sonra... Katl olası! Bu nasıl kaderlemek! | ثُمَّ قُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَۙ | .20 | 20 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
kutile Kök: K:TLKelime: katlFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam:
keyfe Kök: soruKelime: keyfeKelime Anlam: Soru Edatı. Nasıl? // Sağlık, afiyet. Memnuniyet.
kaddera. Kök: K:DRKelime: kadrFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: İtibar. Değer, kıymet. Haysiyet. Derece miktarı. Miktar. Meblağ. Takat. Takdir, rızkı taksim eylemek. Gına. | | | | |
Diğer Meal: Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!
|
74. MUDDESSİR / 21-22Sure Ayet Sayısı: 56 Kitap Sırası: 74 Nüzul Sırası: 4 Nüzul Yeri: MEKKE | Sonra nazar etti… sonra yüzünü buruşturdu... ve besr etti. | ثُمَّ نَظَرَۙ | .21 | 21 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
nazara. Kök: NZ:RKelime: nazaraFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman | | | | | | ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَۙ | .22 | 22 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
abese Kök: A:BSKelime: ... veri girişi devam ediyor ... Kök Anlam: ✦ Surat asmak. Yüz buruşturmak.
✦ Buruşuk yüzlü.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
besere. Kök: BSRKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Sonra (Kur’an hakkında) derin derin düşündü. Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.
|
74. MUDDESSİR / 23-24-25Sure Ayet Sayısı: 56 Kitap Sırası: 74 Nüzul Sırası: 4 Nüzul Yeri: MEKKE | Sonra idbar etti... ve istikbar etti… ve ardından dedi ki:
"Bu, sadece, eser edilmiş sihirdir. Bu, sadece, beşer kavlidir." | ثُمَّ اَدْبَرَ وَاسْتَكْبَرَۙ | .23 | 23 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
edbere Kök: DBRKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
stekbera. Kök: KBRKelime: kebrFiil, İSTİF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: | | | | | | فَقَالَ اِنْ هٰذَٓا اِلَّا سِحْرٌ يُؤْثَرُۙ | .24 | 24 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
kâle Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
in Kök: harfKelime: inKelime Anlam: Şart edatı. eğer …se/sa.
Cümleye ihtimal anlamı katar.
hâzâ Kök: harfKelime: hezeKelime Anlam:
illâ Kök: harfKelime: illaKelime Anlam:
sihrun Kök: SHRKelime: sihirİsim, Eril Kelime Anlam: Büyü, gözbağıcılık, büyücülük, hilekârlık. Aldatmak. Haktan uzaklaşmak. Bâtıl şeyi hak diye göstermek. Lâtif ve dakik olan şey. Büyü kadar te'siri olan şey. Şiir ve güzel söz söyleme gibi, insanı meftun eden hüner. Sebebi gizli olan ince şey.
yu'seru. Kök: eS!RKelime: esrFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman | | | | | | اِنْ هٰذَٓا اِلَّا قَوْلُ الْبَشَرِۜ | .25 | 25 |
in Kök: harfKelime: inKelime Anlam: Şart edatı. eğer …se/sa.
Cümleye ihtimal anlamı katar.
hâzâ Kök: harfKelime: hezeKelime Anlam:
illâ Kök: harfKelime: illaKelime Anlam:
kavlul Kök: K:VLKelime: kavilİsim, Eril Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
beşeri. Kök: BŞRKelime: beşerİsim, Eril Kelime Anlam: İnsanın zahiri görünürlüğü. İnsan derisinin dış yüzleri. İnsan. Âdem. | | | | |
Diğer Meal: Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: “Bu, ancak nakledilegelen bir sihirdir.” “Bu, ancak insan sözüdür.”
|
74. MUDDESSİR / 26Sure Ayet Sayısı: 56 Kitap Sırası: 74 Nüzul Sırası: 4 Nüzul Yeri: MEKKE | Onu sekara saly edeceğim! | سَاُصْل۪يهِ سَقَرَ | .26 | 26 |
se Kök: harfKelime: seKelime Anlam: Gelecek zaman takısı. Yakın gelecek için.
uslîhi Kök: S:LYKelime: salyFiil, İF'AL Kalıbı, 1.nci, Tekil, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Ateşe girmek.
✦ Tutuşturmak.
✦ Ateşte pişirmek, kızartmak.
✦ Sıkıntı çekerek yanmak. Kelime Anlam: ✦ Ateşe girmek.
✦ Tutuşturmak.
✦ Ateşte pişirmek, kızartmak.
✦ Sıkıntı çekerek yanmak.
sekare. Kök: SK:RKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Ben onu “Sekar”a (cehenneme) sokacağım.
|
74. MUDDESSİR / 27-28-29-30Sure Ayet Sayısı: 56 Kitap Sırası: 74 Nüzul Sırası: 4 Nüzul Yeri: MEKKE | "Sekar"ın ne olduğunu sana idra ettiren nedir?
Baki etmez... ve vezr etmez!
Beşer için levvahtır!
Onun üzerine 19 vardır! | وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا سَقَرُۜ | .27 | 27 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
edrâke Kök: DRYKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
sekaru. Kök: SK:RKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | لَا تُبْق۪ي وَلَا تَذَرُۚ | .28 | 28 |
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
tubkî Kök: BK:YKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
tezeru. Kök: VZ!RKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | لَـوَّاحَةٌ لِلْبَشَرِۚ | .29 | 29 |
levvâhatun Kök: LVHKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
lil Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
beşeri. Kök: BŞRKelime: beşerİsim, Eril Kelime Anlam: İnsanın zahiri görünürlüğü. İnsan derisinin dış yüzleri. İnsan. Âdem. | | | | | | عَلَيْهَا تِسْعَةَ عَشَرَۜ | .30 | 30 |
aleyhâ Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
tis'ate Kök: TSA:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
aşare. Kök: A:ŞRKelime: aşr ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: On (10) sayısı. On adetten birisini almak. On etmek. Onluk, on tanelik bölüm. Onda bir. On kısma taksim edilen bir şeyin herbir parçası. Kur'an-ı Kerimin on cüz'ünden herbiri veya on ayetlik bir parçası. Refakatçi. Çokluk. Şirket. Dost, yardımcı, yardak. Koca. Kabile. Kötülükte yardımcılık eden. Sahip. Toz. | | | | |
Diğer Meal: Sekar’ın ne olduğunu sen ne bileceksin? Geride bir şey koymaz, bırakmaz. Derileri kavurur. Üzerinde on dokuz (görevli melek) vardır.
|
74. MUDDESSİR / 31Sure Ayet Sayısı: 56 Kitap Sırası: 74 Nüzul Sırası: 4 Nüzul Yeri: MEKKE | BİZ, nar ashabını, ancak, melekler kıldık.
BİZ onların iddetini, ancak, kafirler için fitne kıldık!...
✦ Kitab verilenler, yakin olmayı dilesinler diye!...
✦ ve iman edenlerin imanları ziyade olsun diye!...
✦ ve kendilerine kitab verilenler ve mü'minler rayb etmesinler diye!...
✦ ve kalblerinde maraz olanlar ve kafirler,
"ALLAH bu mesel ile ne irade etti." desinler diye! Böyledir!...
ALLAH dilediği kimseyi dall eder... ve dilediği kimseye ihda eder.
Rabbinin ordularına alim olan, ancak, O'dur!
Bu, beşer için, ancak, zikirdir! | وَمَا جَعَلْنَٓا اَصْحَابَ النَّارِ اِلَّا مَلٰٓئِكَةًۖ وَمَا جَعَلْنَا عِدَّتَهُمْ اِلَّا فِتْنَةً لِلَّذ۪ينَ كَـفَرُواۙ لِيَسْتَيْقِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْـكِتَابَ وَيَزْدَادَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا ا۪يمَاناً وَلَا يَرْتَابَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْـكِتَابَ وَالْمُؤْمِنُونَۙ وَلِيَقُولَ الَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ وَالْـكَافِرُونَ مَاذَٓا اَرَادَ اللّٰهُ بِهٰذَا مَثَلاًۜ كَذٰلِكَ يُضِلُّ اللّٰهُ مَنْ يَشَٓاءُ وَيَـهْد۪ي مَنْ يَشَٓاءُۜ وَمَا يَعْلَمُ جُنُودَ رَبِّكَ اِلَّا هُوَۜ وَمَا هِيَ اِلَّا ذِكْرٰى لِلْبَشَرِ۟ | .31 | 31 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
cealnâ Kök: CA:LKelime: calFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Yaratmak, halk. Almak. İş işlemek. Yapmak.
1.Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) manasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.
2. Halketmek, yaratmak.
3. Kavl ve irsal.
4. Tehiyye ve tesviye (tanzim ve düzeltme).
5. Takdir.
6. Tebdil.
7. Bir şeyi bir şeye dahil etmek.
8. Bir şeyi kalbe ilka ve İlham eylemek.
9. İtikat.
10. Tesmiye.
11. Bir şeyi diğer bir şeyden icad ve tekvin.
12. Bir şeyi bir sıfat ve haletten diğer bir sıfat ve halete döndürmek, kılmak, tasyir.
13. Bir nesne üzerine hükmeylemek gerek hak ve gerek batıl olsun - vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih üzere şartlaşmak ve azv ve nisbet eylemek ve hükm-ü şer'i.
ashâben Kök: S:HBKelime: ashabİsim, Eril, Çoğul
nâri Kök: NVRKelime: narİsim, Dişil Kök Anlam: ✦ Elektromanyetik ışıma.
Hayatı ilahi, mana alemden madde aleme enerji olarak geçiş yapar. Maddenin temeli enerjidir. Enerji, madde alemde yayılımını ve maddeleşmesini EM ışıma olarak yapmaktadır.
Enerjiden kaynaklanan ışımanın olumlu kısmına NUR... yakıcı, bozucu ve olumsuz kısmına NAR denir. Kelime Anlam: ✦ Işıma.
✦ Yansıyan ışık. Aydınlık. Parıltı. Parlaklık. Her çeşit zulmetin zıddı. Işık.
✦ Zulmeti def eden vasıta.
✦ Ateş.
✦ Yakıcı, azab verici her şey.
✦ Bir meyve adı.
El Nur: Işık, kaynak fiili.
illâ Kök: harfKelime: illaKelime Anlam:
melâiketen Kök: MLKKelime: melaikeİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Yetenek, kabiliyet, tasarruf etme gücü. / Tekrar tekrar yapılan bir iş veya tecrübeden sonra hasıl olan bilgi ve mehâret. Meleke. / Madde ile mananın kesiştiği yer. / İnsan duyuları tarafından algılanamayan, nurdan yaratılmış, fıtratları sâfi, masum mahluk. / Güzel huylu ve güzel olan kimse. / "ülûk" mastarından "elçi, sefir" anlamı olduğu da iddia edilmiştir.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
cealnâ Kök: CA:LKelime: calFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Yaratmak, halk. Almak. İş işlemek. Yapmak.
1.Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) manasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.
2. Halketmek, yaratmak.
3. Kavl ve irsal.
4. Tehiyye ve tesviye (tanzim ve düzeltme).
5. Takdir.
6. Tebdil.
7. Bir şeyi bir şeye dahil etmek.
8. Bir şeyi kalbe ilka ve İlham eylemek.
9. İtikat.
10. Tesmiye.
11. Bir şeyi diğer bir şeyden icad ve tekvin.
12. Bir şeyi bir sıfat ve haletten diğer bir sıfat ve halete döndürmek, kılmak, tasyir.
13. Bir nesne üzerine hükmeylemek gerek hak ve gerek batıl olsun - vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih üzere şartlaşmak ve azv ve nisbet eylemek ve hükm-ü şer'i.
ıddetehum Kök: A:DDKelime: iddetİsim, Dişil Kelime Anlam: Miktar, adet, sayı. Hesablanmış zaman. Bekleme süresi. Sayılmış. Madud. Cemaat. Hıfz.
illâ Kök: harfKelime: illaKelime Anlam:
fitneten Kök: FTNKelime: fitneİsim, Dişil Kelime Anlam: Akıl ve kalbi saptıracak şey. Muharebe. Azdırma. Karışıklık. Ara bozmak. Dedikodu. Küfr. Delilik. Potada altın ve gümüşü eritmek. İmtihan ve tecrübe etmek.
li Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
llezîne Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
keferû Kök: KFRKelime: kefrFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Örtme, sarma. Köy, karye.
li Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
yesteykıne Kök: YK:NKelime: yakınFiil, İSTİF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Sabit olmak, durulmak, sükûnete kavuşmak. / Vâkıadan edinilen bilgi, / Sabit inanış, / Kanaat / Şüphe ve tereddütten sonra ulaşılan kesinlik / Şüphesiz, sağlam ve kat'i olarak bilmek.
llezîne Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
ûtûl Kök: eTYKelime: itaFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Vermek. Bahşetmek. İhsan etmek.
kitâbe Kök: KTBKelime: kitabİsim, Eril Kelime Anlam:
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
yezdâde Kök: ZYDKelime: zideFiil, İFTİ'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam:
llezîne Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
âmenû Kök: eMNKelime: imanFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Şahit olunmayan birşeye, bir kaynağa güvenerek itimat etmek.
îmânen Kök: eMNKelime: imanİsim, İF'AL Kalıbı, Eril, İsim Fiil Kelime Anlam: Şahit olunmayan birşeye, bir kaynağa güvenerek itimat etmek.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
yertâbe Kök: RYBKelime: reybFiil, İFTİ'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Endişe içeren şüphe. / Korku, endişe, sui zan ve töhmet. // kafayı bulandırmak, musibet vermek, kötü kanaat yaratmak, yanlış suçlamada bulunmak.
llezîne Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
ûtûl Kök: eTYKelime: itaFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Vermek. Bahşetmek. İhsan etmek.
kitâbe Kök: KTBKelime: kitabİsim, Eril Kelime Anlam:
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mu'minûne Kök: eMNKelime: muminİsim, İF'AL Kalıbı, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: İman eden. Allah'a ve emirlerine, kanunlarına iman eden. Allah'a, ahirete, kitablarına, meleklerine, peygamberlerine ve kadere iman edip itaat eden kimse. Emniyete kavuşan. Korkulardan emniyet veren.
El Mu'min : İnanış, inanma, inanıp öylece mutmain olma. ALLAH herşeyi bilerek inanarak yaratır ve bizimle beraber öylece inanır.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
li Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
yekûle Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
llezîne Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
kulûbihim Kök: K:LBKelime: kulubİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: İman merkezi. Gönül. Herşeyin ortası. Bir halden diğer bir hale çevirme. Değiştirme. Bir şeyin içini dışına ve dışını içine çevirmek. Gövdenin kan dolaşımı merkezi. Yürek.
maradun Kök: MRD:Kelime: marazİsim, Eril Kelime Anlam: Hastalık, illet, dert. Bela.
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kâfirûne Kök: KFRKelime: kafirunİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Gerçeklerin üzerini örterek kendisinin ve/veya başkasının, görmesini, incelemesini, tefekkür etmesini, iman etmesini engelleyen. Hakkı görmeyen ve örten. İyilik bilmeyen. Allah'ı inkar eden. Dinsiz. İmanın esaslarına veya bunlardan birine inanmayan. Mülhid. Hayvan tersi.
mâzâ Kök: soruKelime: mezeKelime Anlam: Soru Edatı. Ne? (Fiillerle kullanılır.)
erâda Kök: RVDKelime: iradeFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: İstek, arzu, talep. Dilemek. Emir. Ferman. Bir şeyi yapmak veya yapmamak için olan iktidar, güç.
llahu Kök: ALLAHKelime: allahÖzel İsim Kelime Anlam: "Allah" ismi celali;
bütün duygularımızın, düşüncelerimizin... bütün "varlık"ların ilk şartı olan derin ve bir tek gizli duygunun, görünen ve görünmeyen varlıkların birleştikleri noktanın; hiçbir engel olmaksızın, doğrudan doğruya gösterdiği... yüce Allah'ın zatına delalet eden, yalnızca O'na ait olan özel bir isimdir.
Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır. Allah'ın zatı, bütün isimler ve vasıflardan önce bulunduğu gibi; "ALLAH" ismi de öyledir.
✦ Allah ismi; ilâhlık vasfından değil... ilâhlık ve mabudiyet vasfı, O’ndan alınmıştır.
✦ Allah, ibadet edilen zat olduğu için Allah değildir... O, Allah olduğu için O’na ibadet edilir.
✦ O’nun "Allah"lığı... tapılmaya ve kulluk edilmeye layık olması... kendiliğindendir.
✦ Mahlukat, Allah'ı mabud olarak ister tanısın ister tanımasın... O bizzat mabuddur. O'na her şey... hatta, O'nu inkar edenler bile, O’na abd olmak zorundadırlar. Allah lafzının, İnsan ağzından, alem-i ilahiye doğru şekilde sunulması, salınması… İslam’ı ve İslam mensublarını güçlü, takatli ve kudretli kılacaktır.
Bu lafz, olması gerekenden farklı şekilde sada edilirse, sadece insanlık değil, hayvanat ve nebadat dahil olmak üzere bütün kain olanlar, bu etkiden zarar görecektir.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
hâzâ Kök: harfKelime: hezeKelime Anlam:
meselen Kök: MS!LKelime: meselİsim, Eril Kök Anlam: Gibi görünmek. Benzer olmak. Kelime Anlam: Bir umumi kaideye delalet eden meşhur söz. Ata sözü. İbretli ve küçük hikaye. Dokunaklı ve manalı söz. Benzer. Misil. Delil. Hüccet.
ke Kök: harfKelime: keKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). gibi, sanki anlamlarındadır. Benzetme içindir.
zâlike Kök: harfKelime: zelikeKelime Anlam:
yudıllu Kök: D:LLKelime: dallFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Kendine özüne geri dönüş yolunda kaybolan. Kur'ân ve imân yolundan sapan. Sapkın. Şaşkın. Azan. Azıcı, azdırıcı. Dalalette olan.
llahu Kök: ALLAHKelime: allahÖzel İsim Kelime Anlam: "Allah" ismi celali;
bütün duygularımızın, düşüncelerimizin... bütün "varlık"ların ilk şartı olan derin ve bir tek gizli duygunun, görünen ve görünmeyen varlıkların birleştikleri noktanın; hiçbir engel olmaksızın, doğrudan doğruya gösterdiği... yüce Allah'ın zatına delalet eden, yalnızca O'na ait olan özel bir isimdir.
Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır. Allah'ın zatı, bütün isimler ve vasıflardan önce bulunduğu gibi; "ALLAH" ismi de öyledir.
✦ Allah ismi; ilâhlık vasfından değil... ilâhlık ve mabudiyet vasfı, O’ndan alınmıştır.
✦ Allah, ibadet edilen zat olduğu için Allah değildir... O, Allah olduğu için O’na ibadet edilir.
✦ O’nun "Allah"lığı... tapılmaya ve kulluk edilmeye layık olması... kendiliğindendir.
✦ Mahlukat, Allah'ı mabud olarak ister tanısın ister tanımasın... O bizzat mabuddur. O'na her şey... hatta, O'nu inkar edenler bile, O’na abd olmak zorundadırlar. Allah lafzının, İnsan ağzından, alem-i ilahiye doğru şekilde sunulması, salınması… İslam’ı ve İslam mensublarını güçlü, takatli ve kudretli kılacaktır.
Bu lafz, olması gerekenden farklı şekilde sada edilirse, sadece insanlık değil, hayvanat ve nebadat dahil olmak üzere bütün kain olanlar, bu etkiden zarar görecektir.
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
yeşâu Kök: ŞYeKelime: şaeFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Diledi, istedi, murad eyledi.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
yehdî Kök: H!DYKelime: ihdaFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: İman ve İslâmiyet yolunu göstermek. Hidayete eriştirmek. Doğru yola götürmek. Allah rızasına uyan yola girmesine vesile olmak. Hediye etmek. Armağan yollamak.
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
yeşâu Kök: ŞYeKelime: şaeFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Diledi, istedi, murad eyledi.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
ya'lemu Kök: A:LMKelime: ilimFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Bilgi.
Bilinmiş ve bilinecek olanların tümünün Hayat-ı ilahi içinde ki kümülatif varlığı. (İlm-i Küll)
Bir muhataptan, okumak, görmek, dinlemek gibi yollardan edinilen bilgi, malumat (İlm-i cüz).
Kişinin bir ilim vericiden (muallim), dıştan 5 DUYU yoluyla ve ders edinerek (talim) edindiği bilgi. Öğrenme.
cunûde Kök: CNDKelime: cunudİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Er, asker. Ordu. Bir kimsenin yardımcıları. Şehir. Rasullere karşı toplanan gruplar.
rabbike Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
illâ Kök: harfKelime: illaKelime Anlam:
huve Kök: zamirKelime: huveZamir Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
hiye Kök: zamirKelime: hiyeZamir Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
illâ Kök: harfKelime: illaKelime Anlam:
zikrâ Kök: Z!KRKelime: zikirİsim, Dişil Kelime Anlam: Anmak, hatırlamak. Yad etmek. Anılmak. Anımsamak, akılda tutmak, aklına getirmek. Hatırlatmak, dile getirmek, adını söylemek. Bir şeyi zihinde hazır etme. Akıldan çıkarmamak, unutmamak.
lil Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
beşeri. Kök: BŞRKelime: beşerİsim, Eril Kelime Anlam: İnsanın zahiri görünürlüğü. İnsan derisinin dış yüzleri. İnsan. Âdem. | | | | |
Diğer Meal: Biz, cehennemin görevlilerini ancak meleklerden kıldık. Onların sayısını inkâr edenler için bir imtihan vesilesi yaptık ki kendilerine kitap verilenler kesin olarak bilsinler, iman edenlerin imanı artsın, kendilerine kitap verilenler ve mü’minler şüpheye düşmesin, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ile kâfirler, “Allah, örnek olarak bununla neyi anlatmak istedi” desinler. İşte böyle. Allah, dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar için ancak bir uyarıdır.
|
| Ayn Secavendi |
74. MUDDESSİR / 32-33-34Sure Ayet Sayısı: 56 Kitap Sırası: 74 Nüzul Sırası: 4 Nüzul Yeri: MEKKE | Hayır!
Yemin olsun!...
✦ kamere
✦ ve idbar ettiğinde geceye
✦ ve isfar ettiğinde sabaha! | كَلَّا وَالْقَمَرِۙ | .32 | 32 |
kellâ Kök: harfKelime: kellaKelime Anlam: Hükme olumsuz anlam verir. Hiçbir vakit, kat’iyen, asla.
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kameri. Kök: K:MRKelime: kamerİsim, Eril Kelime Anlam: Ay. Ay ışığında uyumayıp uyanık durmak. | | | | | | وَالَّيْلِ اِذْ اَدْبَرَۙ | .33 | 33 |
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
leyli Kök: LYLKelime: leylİsim, Eril Kelime Anlam:
iz Kök: harfKelime: izKelime Anlam: Şart edatı. Eğer … se/sa; şayet … se/sa. Kelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
edbere. Kök: DBRKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَالصُّبْحِ اِذَٓا اَسْفَرَۙ | .34 | 34 |
ves Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
subhı Kök: S:BHKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
izâ Kök: harfKelime: izaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Birden bire. / Bir de bakılır ki. Kelime Anlam: Şart edatı. Eğer … se/sa.
Belirli bir vakti ifade eden şart edatıdır. Gerçekleşmesi kesin olan hususlarda kullanılır. Cümleye kesinlik anlamı katar.
Mazi fiille birlikte kullanılırsa geniş zaman anlamı katar.
Cümlenin başında yer alır.
Olumsuz şart cümlesi olarak kullanılmak istendiğinde لَمْ ile beraber kullanılır.
esfere. Kök: SFRKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: 32,33,34,35,36,37. Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir.
|
74. MUDDESSİR / 35-36-37Sure Ayet Sayısı: 56 Kitap Sırası: 74 Nüzul Sırası: 4 Nüzul Yeri: MEKKE | Muhakkak o...
✦ beşer için…
✦ sizden tekaddüm etmeyi veya tehir edilmeyi dileyenler için...
nezir olarak elbette kebir olanlardan biridir. | اِنَّهَا لَاِحْدَى الْـكُبَرِۙ | .35 | 35 |
innehâ Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
le Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
ıhdel Kök: eHDKelime: ihdeİsim, Dişil
kuberi. Kök: KBRKelime: kuberaİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Büyük. Bütün olarak büyük. Cüzlerinin hepisini kapsayarak tek ve büyük.
El Kebir : Büyüklük fiili. ALLAH'ın tecellisinin insandaki büyüklüğü bambaşka büsbüyüklüktür. Bu büyüklüğü kendi küçük benliğine mal edene kibirli adam derler. ALLAH'ın varlığından tecelli eden tegabür varlığı haktır. Bunu nefsi envaresine mal etmek haramdır. | | | | | | نَذ۪يراً لِلْبَشَرِۙ | .36 | 36 |
nezîren Kök: NZ!RKelime: nezirİsim, Eril Kelime Anlam: Korkutmak. Korkutarak ikaz etmek. Bir iş için korkulacak bir şey söyleyip gözdağı vermek. İlerdeki hesap için korkutmak. ("Beşir" in zıddıdır). / Adak adamak.
lil Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
beşeri. Kök: BŞRKelime: beşerİsim, Eril Kelime Anlam: İnsanın zahiri görünürlüğü. İnsan derisinin dış yüzleri. İnsan. Âdem. | | | | | | لِمَنْ شَٓاءَ مِنْكُمْ اَنْ يَتَقَدَّمَ اَوْ يَتَاَخَّرَۜ | .37 | 37 |
li Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
şâe Kök: ŞYeKelime: şaeFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Diledi, istedi, murad eyledi.
minkum Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
en Kök: harfKelime: enKelime Anlam: Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.
yetekaddeme Kök: K:DMKelime: KadmFiil, TEFA'UL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman
ev Kök: harfKelime: evKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). yahut, veya, ya da / Tereddüt, şüphe veya iki şeyden birini seçme serbestisini ifade eder.
yeteahhare. Kök: eH:RKelime: ahirFiil, TEFA'UL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Sonra gelen. Sonraki. Son, en son.
El Ahir : Sonu olmayan. | | | | |
|
74. MUDDESSİR / 38-39-40-41-42Sure Ayet Sayısı: 56 Kitap Sırası: 74 Nüzul Sırası: 4 Nüzul Yeri: MEKKE | Cennetlerde ki yemin ashabı dışında... her nefs, kesb ettiği şeye rehindir.
Onlar, mücrimlerden sual edişirler:
"Sizi sekar içinde selk eden şey nedir?" | كُلُّ نَفْسٍ بِمَا كَسَبَتْ رَه۪ينَةٌۙ | .38 | 38 |
kullu Kök: harfKelime: kulliKelime Anlam: Bütün. Hep. Bütüne ve genele ilişkin.
nefsin Kök: NFSKelime: nefsİsim, Dişil, Tekil Kelime Anlam: Can, kişi, kendi, öz varlık. Bir şeyin zatı olan, kendisi. Göz. Şehvet ve gadabın mebdei olan kuvve-i nefsaniye. Fıtri meyil, bedenin hissi istekleri. Ruh, hayat, asıl. Maya. Hamiyet. Dişil (semai müennes) kavramdır.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
kesebet Kök: KSBKelime: kesbFiil, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: ✦ Kazanmak için gidilen yol yada işlenen fiil.
✦ Bunun sonucunda elde edilen kazanç, kazanma.
✦ Amel karşılığı kazanılan kazanç.
✦ Fık: Bir insanın kendi kudret ve iktidarını bir işe sarfetmesi.
rehînetun. Kök: RH!NKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | اِلَّٓا اَصْحَابَ الْيَم۪ينِۜۛ | .39 | 39 |
illâ Kök: harfKelime: illaKelime Anlam:
ashâbel Kök: S:HBKelime: ashabİsim, Eril, Çoğul
yemîni. Kök: YMNKelime: yeminİsim, Eril Kelime Anlam: Kasem. Yemin, and. Mübarek. Sağ, sağ taraf, sağ el. Sözü Allah'ı zikrederek kuvvetlendirmek. El tutuşarak, Allah'a bağlılıklarını bildirerek, Allah'a ve birbirlerine söz vererek ahitleşmek. Fık: Zevcesi ölmüş er. | | | | | | ف۪ي جَنَّاتٍۜۛ يَتَسَٓاءَلُونَۙ | .40 | 40 |
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
cennâtin Kök: CNNKelime: cennetİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Etrafı çevrilerek ve kapatılarak korumaya alınmış bahçe.
yetesâelûne. Kök: SeLKelime: seeleFiil, TEFA'UL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Dilenci. Fakir. Soran. İsteyen. Akan, seyelan eden. | | | | | | عَنِ الْمُجْرِم۪ينَۙ | .41 | 41 |
anil Kök: harfKelime: anKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -den, -dan / Uzaklık ve geçip aşmak içindir.
mucrimîne. Kök: CRMKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | مَا سَلَـكَكُمْ ف۪ي سَقَرَ | .42 | 42 |
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
selekekum Kök: SLKKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
sekare. Kök: SK:RKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Herkes kazandığına karşılık bir rehindir. Ancak ahiret mutluluğuna eren kimseler başka. 40,41,42. Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: “Sizi Sekar’a (cehenneme) ne soktu?”
|
74. MUDDESSİR / 43-44-45-46-47Sure Ayet Sayısı: 56 Kitap Sırası: 74 Nüzul Sırası: 4 Nüzul Yeri: MEKKE | Derler ki:
✦ "Biz salat ikame edenlerden olmadık.
✦ Miskin taam ettiren de olmadık.
✦ Havz olanlarla birlikte havz olmuş olduk.
✦ Yakin oluncaya kadar din yevmini kizb etmiş olduk." | قَالُوا لَمْ نَكُ مِنَ الْمُصَلّ۪ينَۙ | .43 | 43 |
kâlû Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
lem Kök: harfKelime: lemKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Hükme olumsuz anlam verir.
neku Kök: KVNKelime: kevnFiil, 1.nci, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
minel Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
musallîne. Kök: S:LVKelime: musalliİsim, TEF'İL Kalıbı, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: | | | | | | وَلَمْ نَكُ نُطْعِمُ الْمِسْك۪ينَۙ | .44 | 44 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
lem Kök: harfKelime: lemKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Hükme olumsuz anlam verir.
neku Kök: KVNKelime: kevnFiil, 1.nci, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
nut'ımul Kök: T:A:MKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
miskîne. Kök: SKNKelime: miskin ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Ziyadesiyle fakir olan. Uyuşuk. Zavallı, fakir kimse. | | | | | | وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ الْخَٓائِض۪ينَۙ | .45 | 45 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kunnâ Kök: KVNKelime: kevnFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
nehûdu Kök: H:VD:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
meal Kök: harfKelime: meaKelime Anlam:
hâidîne. Kök: H:VD:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوْمِ الدّ۪ينِۙ | .46 | 46 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kunnâ Kök: KVNKelime: kevnFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
nukezzibu Kök: KZ!BKelime: kizbFiil, TEF'İL Kalıbı, 1.nci, Çoğul, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
yevmid Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
dîni. Kök: DYNKelime: dinİsim, Eril Kelime Anlam: Din; ALLAH ile halkettikleri arasında ki münasebetin düzeni, nizamıdır. | | | | | | حَتّٰٓى اَتٰينَا الْيَق۪ينُۜ | .47 | 47 |
hattâ Kök: harfKelime: hattaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e kadar, -a kadar.
Bitiş, sona eriş ifade eder; bu bitiş, zaman veya mekan olabilir.
etânel Kök: eTYKelime: itaFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Vermek. Bahşetmek. İhsan etmek.
yakinu. Kök: YK:NKelime: yakinİsim, Eril, Tekil Kelime Anlam: Sabit olmak, durulmak, sükûnete kavuşmak. / Vâkıadan edinilen bilgi, / Sabit inanış, / Kanaat / Şüphe ve tereddütten sonra ulaşılan kesinlik / Şüphesiz, sağlam ve kat'i olarak bilmek. | | | | |
Diğer Meal: Onlar şöyle derler: “Biz namaz kılanlardan değildik.” “Yoksula yedirmezdik.” “Batıla dalanlarla birlikte biz de dalardık.” “Ceza gününü de yalanlıyorduk.” “Nihayet ölüm bize gelip çattı.”
|